Dertleşme Tadında...
İçinize gömdüğünüz birçok acı mı var? Gidin ve yazın. Umutlarınız sizden kopmaya mı başlıyor? Gidin ve yazın. Kalbiniz mi kırıldı? Gidin ve yazın. Aşık mı oldunuz? Yazın. Zorbalık? Yazın. Mutluluk? Yazın...
Neden mi bunu diyorum şu anda?
Size bir hikaye anlatmama izin verin lütfen...
Çok değil 4-5 yıl önce bir kız vardı. İnsanlara samimi davranan, derslerine ve sosyal hayatına vakit ayıran, mutlu kitaplar okuyan bir kız... Peki bu kız şu an ne durumda? Yazıyor...
Acı çektikçe, mutlu oldukça tüm duygularını yazdığı kitaplara aktarıyor.
Ve hayır, bazılarınızın düşüneceği gibi başarılı birisi olmadı. Gerçekliği tamamen görünmez oldu bu kızın. Sosyal medya hesaplarında olsun, gerçek hayatta olsun... Tamamen görünmez...
Yıllarca zorbalığa uğrayıp her gece ölmek istiyorum diye ağladı. Peki şu an?
Yazdığı kitap karakterlerinden başka arkadaşı olmayan, hiç kimsenin adını bile hatırlamadığı bir kız haline geldi.
Ama ne oldu biliyor musunuz?
O kız zorbalığının ikinci senesinde yazmaya başladı. Basit bir hevesle şarkı yazmaya girişti önce. Hiç şiir yazmadı uzun süre. Şiir okuduğu için zorbalığa uğraması onun sahneden korkmasına sebep oldu. Onun yaşadıklarını yaşamayan aynı kapasitede bir insan tüm şehirde konuşulurken o gölgede kaldı.
"Benim ait olduğum yer o sahne değil!" dedi defalarca bu kız.
Asıl ait olduğu yeri bile unutmuştu.
Ve birkaç ay önce bir düşünce geldi aklına: "Tüm zorbaları öldürmek istiyorum."
Bir şiirle doğdu, bu hikaye önce...
Geçmişini öldüren bir katil yarattı, ben artık buyum dedi.
İnanır mısınız bilmem ama gerçekten iyi geldi ona bu kurgu. Kendisini bir karakter gibi ekledi; her acısını, her mutluluğunu o karaktere kattı.
Size yazın dememin asıl sebebi de bu işte.
Yazmak iyileştirir. Sevgiden bile daha çok iyileştirir.
Çünkü insan bilmediğinden korkar. İpler sizin elinizdeyken korkmaz veya üzüntü hissetmezsiniz. Çünkü her şey sizin kararlarınıza göre şekillenir...
Yorumlar
Yorum Gönder