Biraz da dertlerden, sıkıntılardan bahsedelim...
Dertler, sıkıntılar, acılar, hüzün...
Nasıl geçer ki tüm bunlar? Ya da önce şunu soralım: Geçer mi?
Bir gün elbet geçer. Ama nasıl? Yaralarımızı nasıl ortadan kaldırırız? Bu yaralar iyileşince eskisi gibi olur muyuz?..
Bu sorular sürer gider. Ben kendi düşüncelerimi mümkün olduğunca toparlayarak açıklayayım.
Acılar... Hayatımızın bir parçası olan, hem bizi yıkan, kırıp döken hem de bizi ileriye taşıyan acılar...
Derdimiz varken nefes dahi alamıyoruz bazen, boğazımıza kalıyor hava bile. Kime anlatsak geçecek diyor. Ama bize geçmeyecek gibi geliyor. Sanki ölene kadar bununla yaşayacakmışız gibi...
Ölmek istiyorum diye birçok kişi görüyoruz sosyal medyada. Neden peki? İntihar etmeyi havalı buldukları için mi? Saçmalamayı kesin ve anlamaya çalışın. Bunu diyen bir kişi muhtemelen o acının ancak ölünce biteceğini düşünüyordur.
Ölünce bitmeyecek diyorum o kişilere ben. Neden mi?
Düşünün. Öldünüz, sizi sevenler arkanızdan üzülüyor ve acı çekiyor. Bu acının sebebi sizin kalbiniz kırıldı diye pes etmeniz olsa peki?..
Kendinizi suçlu hissettiniz belki de şu an.
Farkındayım çok zor şeyler yaşayanlarınız var. Onlara söyleyeceğim ise tek bir şey:
"İnadına yaşayın!"
Biri sizi incitti mi? İnadına gülün. Biri size çirkin mi dedi? İnadına daha da gösterin güzelliğinizi. Biri yaşamayı hak etmiyorsun mu dedi? İnadına daha güzel yaşayın.
O yaralar bir gün iyileşecek. İzi kalacak belki de ama açık kalmaz o yaralar...
Yorumlar
Yorum Gönder